Hayatınızdaki bazı konularda kaygılı olduğunuz için mi kaygılısınız? Kaygınızın nedeni kaygı mı?
Sizi bir şey öfkelendirdiğinde, öfkenizin sizi kaba ve sığ bir insan haline getirdiğini fark edip kendinize mi öfkeleniyorsunuz?
Kendinizi kötü hissettiğiniz için mi kötü hissediyorsunuz?
Bu döngünün farkına varıp içinden çıkamıyor musunuz?
Sosyal medyada, TV’de gördüğünüz insanlar gibi daha fazlasına sahip olduğunuzda mutlu olacağınızı mı düşünüyorsunuz?
Çevrenizdeki insanlar sosyal medyada hep mutlu iken sizin hayatınızın berbat olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Yaşamınızdaki mücadele ve ıstıraptan kurtulmak mı istiyorsunuz?
Neyi kafaya takıp, takmayacağınız konusunda karar veremiyor musunuz? Karar verme esnasında enerjinizin çoğunu başkaları ne der kaygısıyla mı harcıyorsunuz?
Mücadeleyi değil, zaferi mi istiyorsunuz?
Kendinize ben çok özelim ve diğerleri berbat bu nedenle ben özel davranılmayı hak ediyorum mu diyorsunuz? Yoksa, ben berbatım ve özel davranılmayı hak etmiyorum mu diyorsunuz?
Bu sorulara cevabınız evet ise, bu durumların sadece size özel olduğunu düşünüyorsunuz?
Müjdemi isterim! Son sorunun cevabı hayır, bunlar insanlığın yıllardır olan problemleri ve çözümleri de var. Yukarıda saydığım sorulara evet diyen, hayatında bunları iyice gözlemleyen ve çözümleyen Mark Manson kaleme aldığı “Ustalık Gerektiren Kafaya Takmama Sanatı”nda (ISBN : 6059397254) size bunların üstesinden nasıl geleceğinizi sohbet havası içinde anlatıyor.
Sağlıcakla kalın…
Comments