Karşımdakinin (Öğrenciniz, arkadaşınız, işçiniz veya patronunuz olabilir.) sorunlarını dinleyip cevap verdikten sonra ya;
-) Beni yargılıyorsun.
-) Halden anlamıyorsun.
-) Empati yapmıyorsun cevapları ile karşılaşıyorum.
Ya da benimle bir daha muhabbet etmiyor. Konuşmaya çalıştığımda ise konuşmalarımızda gittikçe artan şekilde araya mesafe koyma, bazı konular hakkında konuşmama, ki genellikle bu konular karşı tarafın sorun yaşadığı konular veya bir şeyleri saklamaya çalışma meydana geliyor. Bunun iyi bir şey olmadığının farkındayım ve düzeltmek istiyorum. Artık bu tür sohbetlerde konuşmamın olabildiğince karşımdakini daha bilinçli hale getirebilecek bir konuşma olmasını istiyorum. Özellikle de konuşmamın giriş kısmına dikkat etmeliyim mi diyorsunuz?
Öte taraftan siz öğretmenler kendi öğrenciliğinizden şahit olduğunuz bazı kalıplayan, gelişmeyi önleyen öğretmenlerden olmak istemiyor ancak öğrencilerinizden aldığınız geri bildirimlerden (sözlü, sözsüz) bu tarzda olmadığınızı mı anlıyorsunuz? Öğrencilerle sınıfta, öğrencilerin seçtiği bir konu üzerinde (Öğrencilerden en az birinin sıkıntı yaşadığı bir konu.) fikir alışverişi yapabileceği bir ortam oluşturmak istiyor ancak bunu yapamıyor musunuz? Bu ortamı sağlayacak konuşmaya giriş bölümünde sıkıntılarımız mı var? Yoksa güvenli ortam oluşturma konusunda bir eksikliğimiz mi var? Öğrencilerle yapmak istediğiniz her bir bu tarz grup çalışmasının öğretici olmasını istiyor musunuz?
İşte bütün bunlar sizce mümkün mü yoksa değil mi? Nedenleriyle birlikte öğrenmek istiyorsanız Irvin Yalom’un kaleminden çıkan “Kısa Süreli Grup Terapileri” (ISBN: 9786052993859) okumalısınız.
Sağlıcakla kalın…
Comments