Sanki kendinize ait değil misiniz ? Hiçbir şeyiniz birbirine uymuyor mu; saçlarınız, gülüşünüz, yürüyüşünüz, kıyafetleriniz ?
Kendilik duygunuz yok mu? İnsanlarla beraber olmak için kendinizi hazırlamanız gerektiğini düşünüyor veya hissediyor musunuz? Ne söyleyeceğinizi planlıyor musunuz? Yani zamanınızı söyleyecekleriniz ve yapacaklarınız konusunda sürekli planlama yaparak mı tüketiyorsunuz? Bu planlardaki koşulları gerçek hayatta bulamıyor musunuz? Evden ne zaman dışarı çıksanız korku mu hissediyorsunuz ?
İçinizdeki sizinle sürekli alay eden o küçük ses sizi tüketti mi? Bazen kendiniz gibi davrandığınızda içinizdeki o küçük ses sizi utanca boğuyor mu?
Yaşamla ilgili problemleriniz ilişkilerinize yansıyor mu; uzun süreli bir ilişki geliştiremiyor musunuz?
Ne zaman cömert ya da yardımsever bir davranışta bulunsanız bir süre sonra içinizdeki o küçük ses bunu bir kusura mı dönüştürüyor?
İlişkilerinizde haksızlık olduğunu düşündüğünüz bir şeyi kabul ediyor musunuz? Kendi haklarınızı reddediyor musunuz? Herkes için bir şeyler yapıp, sonra da kendinize acıma içinde debeleniyor musunuz?
Hayatınızda kendinizi hiç sinirli hissettiniz mi? Bu soruya cevabınız hiç mi veya birkaç kere mi?
Kendinizden nefret etmeniz her gün devam ediyor mu?
Hayatınızdaki günlük kararları bile verirken çok zorlanıyor musunuz? Birinin size yapılması gerekenleri söylemesini istiyor ya da bekliyor musunuz ?
Hayatınızdaki önemli olaylara yoğunlaşamıyor musunuz ?
Sevdiğiniz insanları cezalandırmak için kendinize zarar vermek mi istiyorsunuz veya depresif mi oluyorsunuz ?
Yapmanız gerekenler konusunda çok fazla uyuşuk musunuz? Bir şeyi yapmayı kafanızda en ince ayrıntılarına kadar planlayıp, daha sonra zamanı gelince enerjinizi planlama ve kendinizi germede harcadığınız için, yapamıyor musunuz ?
Çevrenizdeki insanların sizin bu hareketsizliğinizden hoşlanmadığını mı düşünüyor veya hissediyorsunuz ?
Bu saydıklarımdan herhangi biri sizde varsa; bunun sadece cinsiyetinize / ülkemize özel olduğunu mu düşünüyorsunuz? Bunların değişmesi için yurt dışında yaşamam gerekiyor mu diyorsunuz ?
Yoksa, bunların 21. yüzyıl insanının problemleri olduğunu ve çözümlerinin yıllar sonra bulunacağını, ömrünüzün yetmeyeceğini mi düşüyorsunuz ?
Son 2 sorunun cevabı hayır, bunlar insanlığın yıllardır olan problemleri ve çözümleri de var. Yukarıda saydığım sorulara 1970’ler Amerikası’nda evet diyen hasta Ginny Elkin ile Psikiyatr Dr. Irvin D. Yalom’un bire-bir terapisinin her seansından sonra, üzerinden altı ay geçmeden raporlarını okumayacakları konusunda uzlaştılar. Her ikisinin de ayrı ayrı hazırladıkları raporlardan meydana gelen “Her Gün Biraz Daha Yakın” (ISBN : 6052993804) enfes bir kitap. Yukarıdaki konular üzerinde her ikisinin de duygu ve düşüncelerini kaydettikleri raporların size fayda getirmesi dileklerimle…
Sağlıcakla kalın…
Comments